24 Aralık 2011 Cumartesi

Bu Taraf'ını Seviyoruz İşte!

İstanbul'da çok sayıda alışveriş merkezi var. Hava kötü olunca biz de kendimizi alış veriş merkezlerine attık. Vitrinlere bakalım, sinemaya girelim, yemek yiyelim ve soğuk havada sıcak bir ortamda ihtiyaçlarımızı giderelim dedik. Birkaç alış veriş merkezi gezdik. Birinde yemek yedik. Diğerinde filme girdik. Bir başkasında indirim vardı kitap aldık, hediye baktık. Hepsinde ihmal etmeden tuvaletlere gittik. Alışveriş merkezlerinin en güzel yanı tuvaletleri oluyor. Adeta ev konforunda yapıyorsunuz yapacağınızı. Dün ve bugün şunu fark ettik: İstanbul'un alışveriş merkezleri tuvaletlerinde yeni bir reklam süslüyor duvarları.  Evet biliyoruz reklamın iyisi kötüsü olmaz! Ancak bu kadar boktanı hiç olmaz diyebileceğimiz "en kötüsü" seçilmiş bir gazete reklamına rastladık. Sarıldık cep telefonlarımıza çektik resimlerini. Aslına bakarsanız böyle bir gazeteyi bu kadar iyi anlatan başka bir reklam olamazdı. İlginç bir durum! Sizlerle de paylaşalım istedik... Milletin işi gücü yok neler yapıyor! Boşuna YIKILMAYAN SON KALE FENERBAHÇE demiyoruz.



22 Aralık 2011 Perşembe

25 Aralık Pazar Kadıköy

Miting varmış! 
Kim düzenliyor, kimler konuşuyor takmıyoruz böyle şeyleri! 
Konu: FENERBAHÇE dediler. 
Geliyoruz...

28 Ağustos 2011 Pazar

Fenerbahçe Taraftarından Şafak Operasyonu

3 Temmuz 2011 den bu yana Fenerbahçe üzerinde oynanan kirli oyunu bozmak için direniyor Fenerbahçe taraftarı. 

Fenerbahçeliler Anayasal haklarını kullanıyor ve her fırsatta her yerde Fenerbahçe Düşmanlarını protesto ediyorlar. 

İşte bu protestolardan bir yenisi ile güne başladı İstanbul. 30 kadar Fenerbahçe taraftarı, TFF nin İstinye'de bulunan binasına giderek önce "kirli olan sizsiniz Fenerbahçe değil" mesajı verdiler ve TFF Binası girişini temizlik malzemeleri dökerek fırçalarla sembolik olarak süpürdüler. 

Bu protesto sırasında "Bu ülkede futbol kirlenmiştir ve bunu TFF yapmıştır. TFF, futbol dışı güçlerin piyonu ve tetikçiliğini yapmaktadır. Fenerbahçe üzerinden sürdülen bu çirkin oyunu mutlaka bozacağız" dediler. Kirli olan TFF ve onunla saf tutup beraber hareket edenlerdir denilerek sembolik bir temizlik gerçekleştirdiler.



Taraftarlar daha sonra "AL SANA YAZILI TALEP! DÜŞÜRMEYEN..." yazılı bir pankartı açarak TFF nun yapmış olduğu "yazılı talep gelmedi" açıklamasını federasyon binası önünde protesto ettiler. Fenerbahçeli taraftarlar yasaların tanıdığı haklarını kullanarak gerçekleştirdikleri protestolarını olaysız bir şekilde tamamladılar.


27 Ağustos 2011 Cumartesi

Bir Halk Uyanıyor! Fenerbahçe Halktır!

Türkiye'nin en büyük halk gücü uyandı. Düşmanın iktidar, polis, basın, savcı destekli saldırısına karşı HALKIN FENERBAHÇESİ DİRENİYOR! Fenerbahçe tarihinin onurlu sayfalarına altın harflerle yazılıyor yaşananlar. 3 Temmuz'dan bu yana teslim olmuyor Fenerbahçeliler. Fenerbahçeliler teslim etmiyor en büyük sevdalarını. Korkmadan, başımız dik, onurumuzla haykırıyoruz "FENERBAHÇEYLE KİMSE BAŞA ÇIKAMAZ". Fenerbahçeyi teslim alamayacaksınız. Evde, okulda, işyerinde, sokakta, stadda hayatın her alanında Fenerbahçe için mücadeleye devam edeceğiz. Meydanlarda, sokaklarda, stadlarda, sanal dünyada her yerde SONSUZA KADAR FENERBAHÇE...

Ey Fenerbahçeli unutma bu kulüp senin, bu kulüp sensin. Duvarı boya, cama sprey sık, balkonuna bayrak as, duraklara ilan yapıştır. Haykır sevdanı. Kulübüne sahip çık. Teslim etme onurunu. Bu saldırı Fenerbahçe'yi ele geçirmek için siyasi ve su ötesi bir saldırıdır. Gittikçe daha belirginleşiyor saldırının emrini verenler ve niyetleri. Bu spor davası değildir, bu hukuk davası değildir. Bu operasyon siyasidir. Bu operasyon suyun öte yanındandır. Bu operasyon Fenerbahçeyi siyasi iktidara ve cemaate teslim etme operasyonudur. 55 gün geçti. Her geçen gün bizim haklılığımızı ortaya çıkardı. Fenerbahçe Halktır ve Halk Direniyor.

HER ZAMAN HER YERDE EN BÜYÜK FENERBAHÇE





Annem beni yetiştirdi
Halkı uyandır dedi
Halk olmadan bir şey olmaz
Halkı uyandır dedi

Bu kavga halkın kavgası
Halkı uyandır dedi
Yoksul halkı emekçiyi
Kaldır uyandır dedi

Uyandır ki uymasın o
Hainin iğvasına
Sahip olsun hem kendine
Hem kendi davasına

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Fenerbahçe Halktır, Fenerbahçe Sokaktır

Dün binlerce taraftarımız polis işgali altındaki Beyoğlu sokaklarını en ufak bir taşkınlık yapmadan adeta panayır alanına çevirdi. Her sokak, her köşebaşı, her cafe ve dükkan Fenerbahçelilerle doluydu. Önce Rus konsolosluğu önünden Odakuleye yaklaşık 2000 kişinin katıldığı eylem gerçekleşti. Tezahüratlarla, bayrak, atkı, formalarla yürüdük. Polis müdahalesi Odakule'den öteye geçmemize izin vermedi ancak dağılmadık. Saat önemli değildi, işimiz de gücümüz de Fenerbahçeydi. Söz vermiştik bir kere ve o sözü tutacaktık.


İlk eylemden yaklaşık 1,5 saat sonra ikincisi daha kalabalık olarak başladı. Polisler geride kalmıştı. Koşarak geldiler kitle ortadan ikiye ayrıldı önde yaklaşık 750 kişilik grup dağılmadan yürürken polisler tam arkalarına düşmüştü. Kitlenin büyük kısmı işte o anda tekrar caddeye inip polislerin arkasında çok büyük bir kalabalık halinde yürümeye başladı. Polisler 3000 kadar Fenerbahçe taraftarının arasında kalmıştı. Çevik kuvvet otobüsleri caddeyi kapatacak şekilde yola girip iki grubun birleşmesini engelledi. İşte artık polisler bu işi önlemelerinin imkansızlığını anlamışlardı. 34 gözaltı işlemi bu ikinci büyük yürüyüşten sonra yapıldı. Bu sefer biraz ara verilmişti. İnsanlar sokaklarda cadı avına benzer kovalamacalardan yorulmuşlardı ancak bıkmamıştık. Hedef lisenin önüne gitmekti. Önce Demirören AVM ye girilecek ve oradan çıkılıp liseye yürünecekti. İlk iki eylemde 2500-3000 kişiye ulaşılmışken bu eylem daha az sayıda insanla yapılacaktı gözüken oydu. Ve 500 kadarı AVM den çıkan taraftarımıza caddeden de çok sayıda taraftarımız daha katıldı. 750-800 kişi lisenin önüne kadar gelindi.


Polisler ilk eylemin mağlubiyetinden olacak fazlaca güç kullandılar bu sefer. Tüm Beyoğlu gördü; polis kalkanlarının arkasında toplanıp, polis bizlere saldırırken bir kez ve ters yönde koşarak tezahürat yapma becerisi gösteren Galatasaraylılar da vardı. İstiklale 2 de girdik 7 de çıktık. Bu 5 saat içinde 3 farklı noktada en az 5 er dakika süren yürüyüşler yapıldı. 30 saniye yürüyerek 45 saniye koşarak yok olan ve evlerine dönen Galatasaraylılar artık evlerinizden çıkabilirsiniz. Duvar kenarından ve sessizce yürüyebilirsiniz. İstiklal caddesini özgürleştirdik. Artık siz bile yürüyebilirsiniz.

Fenerbahçe Halktır ve Halkın Takımı Sokaklarda Direnmektedir.
Forumlarla gerçek hayat arasındaki fark budur.

Sanal alem üzerinden yürüyüşe muhalefet eden bazı kadın gazetecilerimizin de İstiklal Caddesi'nde olması sevindiriciydi!

7 Ağustos 2011 Pazar

Fenerbahçe İçin Adalet İçin 14 Ağustos Pazar Taksim'e

Ülkemizin tarihi boyunca yaşadığı binlerce hukuk dışı, adaletsiz uygulama olmuştur. Çoğunlukla solu azınlıkla sağı yaralamıştır bu uygulamalar. Azınlıklar etkilenmiştir, inancı yüzünden etkilenenler olmuştur. Bu sefer dava başkadır. Her milletten, her inançtan, her mezhepten, her siyasetten, her toplum kademesinden, her sınıftan milyonlar derinden yaralanmıştır. Halkın Fenerbahçesi saldırı altındandır. Hukuksuzluk, adaletsizlik, yargısız infaz bu sefer Fenerbahçe'nin etrafını sarmıştır. Fenerbahçe taraftarı için tüm sevgiler özeldir ancak Fenerbahçe sevgisi hayat demektir. Fenerbahçeliler 3 Temmuz'dan bu yana onuruyla, gururuyla, haklı davasına sahip çıkmıştır. Adliye önünde, hastane bahçesinde, yaylada, caddede, Tsyd de, stadyumda, köprü yolunda önce yaya sonra araç konvoylarıyla Fenerbahçesi için tepkisini ortaya koymuştur ve koymaya devam edecektir. 14 Ağustos Pazar bu ülkenin gördüğü en kitlesel sokak eylemine şahitlik edecektir. Fenerbahçe Halktır ve Halk Fenerbahçe'ye bir kez daha yüreğini açıp sahip çıkacaktır.

Not: http://siyahcoraplilar.com/gundem.php adresinde ve 12numara.org da organizasyonun kendi organizasyonları olduğu ve valilikten izin alacakları v.s belirtilmiş. Bu işin fikir babası olabilirsiniz, çağrısını da yapabilirsiniz ancak böyle eylem çağrısı yayılmışken "valilik izni v.s" derseniz biz de size hadi oradan deriz. Fikir önderliğinize alkış tutuyoruz ama bu artık Fenerbahçe taraftarının organizasyonudur ve izne gerek yoktur. Taksim'e çıkmak ve tepkimizi koymak için hukuksuzluğun merkezinden siyasi iktidardan onay alacak değiliz. Madem izin sorununuz vardı o zaman önce izni alacak sonra yazacaksınız organizasyonu. 



Fenerbahçe İçin Adalet İçin
14 Ağustos 16:00 Taksim

Haydi Fenerbahçeliler
Bu sevda bitmeyecek
Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe olacak...

22 Temmuz 2011 Cuma

Fenerbahçe Türkiye'dir

Bu basit bir şike soruşturması değildir dedik size.

Bu siyasi ve cemaat merkezli bir operasyondur dedik size.

Bu operasyonun en önemli ayağı basın yoluyla oluşturulacak kamuoyu ve basının vereceği hüküm neticesinde mahkemenin elini kolunu bağlamaktır dedik size.

Bu yargılama mahkemede değil gazete sayfalarında, televizyon programlarında yapılmıştır dedik size. Bu sadece Fenerbahçe başkanı, asbaşkanı, yöneticisini tutuklama işi değildir, işin aslı futbolun endüstriyel dünyasının yeşil sermaye ve okyanus ötesiyle kaynaşmasını sağlamaktır dedik size. 

Türk futbolu kurtulmaz, futbol temizlenmez aksine daha kirlenir ve soruşturulamaz, sorgulanamaz hale gelir dedik size.

Dün yaşananları eleştirme hakkı yok kimsenin. Basına tepki haklıdır ve uygulanma şekli meşrudur. Sahaya girme kısmı bir kısım taraftar için yaşananlara isyandır... Sahaya giren çoğunluk içinse çimlerde uzanmak, resim çektirmektir. Biz ne diyoruz Fenerbahçe Türkiye'dir. Türkiye'de doğru işler yapan, radikal girişimlerde bulunan önemli bir azınlık var. İşte onlar dün sahadan ve tribünden basını kovdular. İlk başta bilinçli olarak sahaya girip mesajını verenler 3 Temmuzdan bu yana yaşananlara karşı isyanlarını sahaya yansıtanlar da oldu.  

Ve esas olarak Türkiye'de örgütsüz, bilinçsiz, olan biteni doğru tahlil etme yeteneği elinden alınmış, ne yaptığını asla bilmeyen bir çoğunluk var! İşte onların bir kısmı dün sahada resim çektirip, çimlerde uzanıyor, kale direğinde sallanıyordu. Fenerbahçe Türkiye'dir. Siz Fenerbahçe'nin azınlık olan bilinçli askerlerinden bahsedin. Çoğunluk olan bilinçsizler zaten siyasi iktidarın iktidar güvencesidir. Dert etmeyin.

21 Temmuz 2011 Perşembe

KAVGAMIZ yeni başlıyor

Reenkarnasyona inanan var mı aramızda (?) bilemeyiz! Eğer bir isim koymak gerekirse 3 Temmuz bizim reenkarnasyonumuzdur. 3 Mayıs 1907 - 3 Temmuz 2011 arası ilk hayatımızdı. 3 Temmuz sonrası ikincisi başladı. İkisinin ortak yanı biz yine Fenerbahçeliyiz. İkincisinin kuvvetli yanı ise eskisinden daha çok ve daha gönülden bağlıyız sevdamıza. Bu akşam stadımızda taraftarımızla buluşacak futbol takımımız. Bu akşam tribünde iki sınavdan geçeceğiz. 
1.si Fenerbahçemizin yaşadığı bu kuşatma günlerinde, cemaate olan sadakatleri dolayısıyla karşı tarafta yer alan  tribüncülere karşı operasyonun gerçek amacının farkında olan Fenerbahçe camiasının duruşu ortaya çıkacak...
2.si Fenerbahçe camiasının siyasi iktidara vereceği mesaj çok net olarak ortaya konacak...

Fenerbahçe halkın Fenerbahçesidir, Fenerbahçe Atatürk'ün Fenerbahçesidir, Fenerbahçe ilerici ve bağımsızlık sevdalısı insanların Fenerbahçesidir. Kimsesizlerin ailesidir Fenerbahçe. Fakirin umudu, görmeyenin gözü, duymayanın kulağıdır Fenerbahçe. Fenerbahçe benimdir, senindir, bizimdir. Fenerbahçe Türkiyedir. 


Ancak Fenerbahçe şeyhlerdervişlermüritler, meczuplar kulübü değildir. Bu kulübü okyanus ötesine ve siyasi iktidara teslim etmedik etmeyeceğiz. Arkadaşlar bu gece sadece sahaya futbol takımımız çıkmayacak. Bu gece cepheye Fenerbahçe ordusu çıkacak. Sevdamız bitmedi KAVGAMIZ yeni başlıyor...

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Kulübümüz Korku İmparatorluğu'nun İşgali Altında

17 Temmuz Pazar günü Milliyet Gazetesi web sayfalarında yer alan bir haber üzerine  Fenerbahçe Spor Kulübü resmi internet sayfasında aynı anda iki açıklama yapılıyor. Fenerbahçe Yönetim Kurulu açıklaması ve FBSK Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay'ın açıklaması ard arda yayınlanıyor. Adeta "yanarız, biteriz, mahvoluruz, hayatımız kararır" asıl anlamıyla ve korku dolu, zavallılık dolu iki açıklama okuyoruz. Kulüp üyelerinin başlattığı ve 250 imzaya ulaştıkları söylenen girişim divan kurulu başkanı ve yönetim kurulu tarafından büyük bir korkuyla yalanlıyordu. Detaya fazla girmeyelim kısaca geçelim olayı: Kongre üyeleri kulübün bir üyesi hakkında "Kulüpten ihraç edilmesi" isteği ile imza topluyorlarmış. O üye Recep Tayyip Erdoğan olduğundan dolayı resmi site korkudan YALAN, İFTİRA açıklaması yapıyor. Ne hikmetse o açıklamalardan yönetim kuruluna ait olan bugün resmi siteden kaldırılıyor. Sadece Yüksel Günay'ın açıklaması kalıyor. Ey Fenerbahçeli, kulübün 15 gün önce basıldı ve baskını yapanlar binadan ayrılırken siyasi iktidarın sopasını bırakıp gittiler. Divan kurulu başkanı korkudan ne diyeceğini şaşırmış, yöneticilerin ağzını bıçak açmıyor. Bazıları buhar olup uçmuşlar. Fenerbahçe üstüne oyun oynayanlar şu an kazanmışlardır. Korku imparatorluğu idari bölümlerde iktidar olmuştur.  Süregelen baskı, korku ve tehdit altında mevcut yönetim ve divan kurulu Fenerbahçe'nin çıkarlarını asla koruyamazlar. Fenerbahçe okyanusun ötesine doğru bir sandalda tek başına akıntıya kapılmış gidiyor. Bir kaç yönetici dışında kalanlar kendi gölgelerinden bile korkar haldeler. Ve bizler, sizler uyumaya devam ediyoruz. Ligden düşmek düşmemek teferruattır. Kulüp elden gitmek üzere. Uyanın efendiler. Çok geç değil uyanın.

7 Temmuz 2011 Perşembe

Topuk Yaylası ve Bağdat Caddesi Yürüyüşü

TARİHİ GÖREVE DAVET!
07 Temmuz 2011
Son günlerde kamuoyunda Fenerbahçemiz üzerine oynanan oyunlar ve amacı henüz netleşmemiş saldırılara karşı bütün Fenerbahçelilerin birlik olarak oluşturacakları tepki büyük önem kazanmıştır.

Yaşanan süreçte camiamızın önde gelenleri ve Fenerbahçe taraftarı tarafından bugüne kadar hep el üstünde tutulan isimlerin herhangi bir açıklama yapmaması bizler için üzüntü verici bir durumdur. Bu durumda bütün camiayı kenetleyecek ve Fenerbahçe’ye sahip çıkacak, Fenerbahçe’nin asıl sahibi Fenerbahçe taraftarı olacaktır.

Bu minvalde, değerlerimize sahip çıkmak için 10 Temmuz Pazar günü Kadıköy Eski Salı Pazarı’ndan 09:00’da konvoy halinde harekete geçerek 12:00’da Topuk Yaylası’nda buluşuyoruz. Organizasyona şu an için İstanbul’daki tüm tribün grupları ve başta Düzce Fenerbahçe Derneği olmak üzere Marmara bölgesindeki tüm Fenerbahçe dernekleri katılım gösterecektir. Organizasyon sonunda hep birlikte 18:00’a doğru Bağdat Caddesi’ne geçilecektir.

Bu herhangi bir grubun organizasyonu değil, Fenerbahçe taraftarının organizasyonudur. Gelecek tüm Fenerbahçe taraftarlarının sadece Fenerbahçe forması giymesi önemli rica olunur.

Bu bir seferberlik halidir, Fenerbahçe taraftarı üzerine düşen görevi yerine getirecektir!

-------------------------------------------------------------
Taraftarlar birliği oluşumun yıllardır aldığı en isabetli kararın bu olduğunu düşünüyoruz. Bu yürüyüşlerin Cadde ile sınırlı kalmaması ve sonraki günlerde ülkenin kalbi olan Taksim Meydanına taşınması da isteğimizdir.

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Son Kale Fenerbahçe

Saldırı başlamış. Fenerbahçe başkanı gözaltına alınmış. Fenerbahçe kulübü işgal altındaki İstanbul günlerinden on yıllar sonra bir kez daha basılmış. Siyasi iktidarın eski kalemşörü yeni dokunulmazlık zırhlı ajanı Şamil "ergenekonun kasası" diye fetva vermiş soruşturma hakkında. Uyanın arkadaşlar. Fikirlerine ve eylemlerine zerre kadar saygımızın olmadığı Aziz Yıldırım değil, Fenerbahçe SK Başkanı gözaltındadır. Ve beyinleri okyanus suyuyla yıkanmış şerefsizler, kulübümüzü abluka altına almışlar. Bir zamanlar Aziz Yıldırım şöyle diyordu : "Benim üzerimden Fenerbahçe'ye zarar vermeye çalışıyorlar..."..! O dönemde sözüm ona bunu önlemek için istifa etmişti. Dayanamayıp yirmi gün sonra geri dönmüş ve zararın boyutlarını iktidar gölgesine sığınarak bertaraf etmeye çalışmıştı. Evet, Aziz Yıldırım'ın yaptıkları, kulübü sürüklediği bu çıkmaz, siyasi iktidarın ve cemaatin adamlarının yönetime alınması ile doruk noktaya ulaşmıştır. Cemaatin tescilli iti bu kulüpte kaptanlık seviyesine yükselmiş, her bokun altından çıkıp sıyrılmayı bilmiştir. Ancak bunlar camiamızın iç meselesi olmuştur ve hesap sorma yeri kongredir. Meselemiz şu an için iç kavgamız değildir. Mesele düşman kuşatmasıdır. Bu kuşatmayı bozguna uğratacak, bu savaştan galip çıkacak ve sonrasında içimizdeki hainleri temizleme aşamasına geleceğiz. Biz Aziz Yıldırım'a yönelik operasyona değil, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'a ve Fenerbahçe Başkanı üstünden Fenerbahçe Spor Kulübü'ne yönelik saldırıya karşıyız. Bu saldırıya direneceğiz. Kişiler kişisel hatalarının bedelini er ya da geç öderler. Ama Fenerbahçemizi bu iğrenç ilişkiler içerisinde teslim alma amacını uygulamaya sokanların senaryolarını önce gözlerine sonra g.tlerine sokana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Fenerbahçe'ye ihanet edenleri ve Fenerbahçe'yi ele geçirmeye çalışan şerefsizleri + medya, adliye, emniyet, siyasi iktidar destekli imam saldırısını etkisiz hale getireceğiz. Uyan Fenerbahçeli! Kulübün senin vatan toprağındır. Toprağına göz dikmişler, işgale yelteniyorlar. Direnmeyeceksen, bu savaşta safımızda olmayacaksan, yarın Fenerbahçe'nin özgürce dalgalanan bayrağına bakmaya, gölgesine sığınmaya hakkın olmayacaktır. Fenerbahçe'nin her sabah özgürlüğe doğduğunu bilen bizler önce dış saldırıyı bozguna uğratma, sonra iç hainleri temizlemek için hayatın her alanında harekete geçmek zorundayız. Sevgi eylem gerektirir diyoruz ya işte EYLEM ZAMANIDIR.